ana sayfa - açılış sayfası yap 
 
Mehmet Öğütçü1 // OECD Küresel Forum Eski Başkanı

Neden Önemli ?


En son söyleyeceğimi baştan söylememe izin verin: bilim, teknoloji ve inovasyon, uzun soluklu, sürdürülebilir ekonomik büyümenin ve sosyal refahın bugün de gelecekte de temel anahtarıdır.

Tek başına ne hükümet, ne iş dünyası ne de araştırma/geliştirme kuruluşları bu süreci yürütebilir. Beyin göçü/kazanımı mentalitesinin ötesine geçmiş ve her tarafa “kazan-kazan” yararlar getiren “sınır tanımayan” çok yönlü işbirliği, mühendislik-tasarım, pazarlama/satış ve finansman ayakları sağlam bir paket, insan kaynaklarına yatırım zorunlu. Ve bu çabaların gerçekleştirilmesinde en ağır yük iş dünyasının omuzlarında.

OECD’de çalışırken bu sürecin en etkili şekilde nasıl çalıştırılabileceğine ciddi kafa yormuştuk2. Özellikle enerji, ilaçta biyoteknoloji ve bilgi-yoğun hizmet sektörlerine eğildik, altı OECD ülkesini – Avusturya, Finlandiya, Japonya, Hollanda, İsveç ve İngiltere – derinliğine inceleyip birbirleriyle kıyasladık. Yol gösterici nitelikte bazı “iyi uygulama” prensiplerini ortaya koyduk. Tüm bu çalışmaların ortak sonucu, başlangıçta söylediğimizin teyidi idi.

İş dünyası için bugünün temel konusu artık tek başına kalite ve verimlilik değil, bu uygulamaların  “kod” ları çözüldü. 1980’lerde ABD esas olarak Japonya’dan gelen bir rekabet baskısını ensesinde hissetmişti. Bu meydan okumaya karşılık verebilmek için maliyetlerin azaltılması, operasyon etkinliğinin arttırılması ve kalitenin iyileştirilmesine ağırlık verildi. Ekonomi, başarılı şekilde kitlevi üretim yerine kalite yönetim kültürüne geçişi yaşadı. Bu dalga da bütün dünyaya yayıldı.Oysa bugünün dünyasında maliyet ve kalite piyasada oyuncu olmanız için yeterli değil. Size rekabet avantajı sağlamıyor tek başına. Küresel ekonomik entegrasyon güçleri ve teknolojideki ilerlemeler daha farklı ve karmaşık bir meydan okuma yaratıyor. Rekabet üstünlüğünü sürdürmek istiyorsanız yeni piyasalar, yeni iş modelleri ve yeni ürünler yaratmak, müşteriye kazandırdığınız değeri arttırmak, yaratıcı insan kaynaklarınızı geliştirmek, telif hakları düzenini iyi öğrenmek ve menfaatlerinizi ilerletmek için kullanmak, dahası sürekli küresel düzeyde inovasyonu sağlayıcı çaba içinde olmak ve bunları kurumsal olarak teminat altına alacak bir organizasyon yapısı geliştirmek zorundasınız.

***
Görülen o ki, tarih sahnesine çıkan “jenerik” karakterdeki teknolojilerin geliştirilip ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştürülmesinde yetkinlik kazanan uluslar dünya pazarlarında rekabet üstünlüğüne sahip oluyor. Dünya ticaretindeki paylarını artırarak toplumsal refahlarını hızla yükseltebiliyorlar.

Bir zamanların Büyük Britanya İmparatorluğu’nun dünya pazarlarında kazandığı rekabet üstünlüğünün temelinde, büyük ölçüde, buhar teknolojisini geliştirme ve uygulama alanına koymadaki başarısı yatar. Japonya ve Güney Kore’nin dünya pazarlarındaki yükselişleri ve kalkınmalarında da, mikro-elektronik temelli enformasyon ve telekomünikasyon teknolojilerinin oynayabileceği devrimsel rolü zamanında kavramaları ve bu teknolojileri geliştirerek ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştürmede kazandıkları yetkinlik önemliydi.

Bu süre kısaldı teknolojideki sıçramalar sayesinde. Artık 10 yılda ülkeler ulusal gelirlerini ikiye katlayabiliyorlar, geçmişte olduğu gibi klasik kalkınma aşamalarını sırasıyla geçmeden.

1 Öğütçü, halen merkezi Londra'da bulunan çokuluslu bir şirketin 25 ülkedeki faaliyetlerinden sorumlu uluslararası hükümet ve şirket ilişkileri yöneticisi. Eylül 2005 tarihine kadar merkezi Paris’teki İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD)'nda Uluslararası Yatırım Küresel Forumu ve Üye Olmayan Ülkelerle İlişkiler Bölümü Başkanı idi. Öncesinde, Dışişleri Bakanlığı mensubu olarak Ankara, Pekin, Brüksel ve Paris’te çalıştı. Başbakanlık’ta yabancı basın sorumlusu ve Türkiye İş Bankası müfettiş yardımcısı idi. Dünya, Finans Dünyası, Turkish Daily News ve OECD Observer’de düzenli olarak yazmaktadır. Son kitabı: “Bir 2023 Türkiye Rüyası” (Şubat 2006, Creative Yayıncılık).  ogutcudunya@yahoo.co.uk adresinden temas edilebilir.

2 Yazinin bütünü ile ilgili görüşlerini esirgemeyen Fatih Özçelik ve Paul Atkinson’a katkılarından dolayı muteşekkirim.
Sayfa : 1 2 3 4 5

Tüm hakları Beşinci Düşünce'ye aittir. 2009 Sayfada bulunan metinlerin tüm hakkı beşinci düşünceye aittir.