ana sayfa - açılış sayfası yap 
 
Mehmet Öğütçü // OECD Küresel Forum Eski Başkanı

Türkiye Nerede ?

Neler yapabilirdik ve neler yapamadık bu sürat ve teknoloji çağında? Dünya rekabet liginde her yıl basamakları süratle inerek geriledik. Saydamlık endeksinde, rüşvet ve yolsuzluk rekorunu kimseye kaptırmaya niyetli değiliz. Verimlilik düşüyor. İşsizlik çığ gibi. İyi yetiştirmediğimiz, geleceğe inanmayan genç nüfus avantaj olmaktan çıkıyor; belki de geleceğimiz üzerinde “saatli bomba” olacak böyle giderse. İhracat yoluyla “yoksullaşma” tezlerine epey malzeme sağlıyoruz. 1980-2005 arasında 1.2 trilyon dolardan fazla iç ve dış borclanma yapmış, buna 450 milyar dolardan fazla faiz ödemişiz.

Teknoloji ve ARGE’ye yatırım hem devlet hem de özel sektör bütçelerinde güdük. Neredeyse hepsi ithal. Dış finansman imkanlarının maliyeti çok yüksek. Yabancı sermaye kımıldamaya başladı ama hala tereddüt içinde; cesaret edip gelenler de “vur-kaç” yöntemini en rahat uygulayabilecekleri sektörleri tercih ediyorlar. İnsan kaynaklarına yeterince yatırım yapılamıyor. Yeni istihdam imkanları yaratan, ileri teknolojiyi ülkeye taşıyan doğrudan yabancı sermaye yerine özelleştirme ya da şirket alımları yoluyla piyasa payı kazanma peşindeki yatırımcı geliyor. Etik değerler üst raflarda bir yere çoktan kaldırılmış gibi görünüyor dışarıdan bakınca.

Özetle, Türkiye dahil bazı ülkeler küresel ekonomide dengeleri sarsan inovasyonun uyarılması dahil bu yeni değişimlere uyum sağlamada - kapasite eksikliği, siyasi ayak sürümeler ve de değişimi okuyamama gibi muhtelif nedenlerle - yeterince başarılı olamadılar. Oysa biliyoruz ki, küreselleşme denilen dalganın üzerinde kalamayan ülkeler bu yeni ortaya çıkmakta olan sistemde hem rekabet güçlerini, hem kültürel zenginliklerini, hem siyasi bağımsızlıklarını, hem de özgüvenlerini kaybediyorlar. Umutsuz çırpınışlar içinde çözüm üretemedikleri zaman da tutunacakları “çıpa” arayışı içinde oluyorlar.

Geleceğimizin patronu olabilmek için değerler, toplum ve teknolojideki değişimleri anlayabilmemiz, karşımızda duran küresel meydan okumaları, jeopolitik, ekonomik ve çevresel ikilemleri çözümleyecek şekilde kendimizi donatmamız, kapasitemizi güçlendirmemiz gerekiyor. Yenilenmek şart. Aksi taktirde, dışarıdan empoze edilecek “çözümler” ve başkalarının “çıpa”larına sarılma kaçınılmaz hale geliyor.


Sayfa : 1 2 3 4 5

Tüm hakları Beşinci Düşünce'ye aittir. 2009 Sayfada bulunan metinlerin tüm hakkı beşinci düşünceye aittir.